Komşuda Pişer Bize De Düşer

-

Komşu Yunanistan, belkide uzun yıllardan beri (41yıl) hiç bu kadar umutla sandığa gitmemişti. Halk mevcut durumdan eski politikacıları ve onların yönetim şekillerini sorumlu tutarken, askeri cunta dönemi ve sonrasında (ki bu 60' ların başına götürür bizi) bol keseden harcayan popüler yönetimlerin, yarattıkları suni krizler, yaptıkları yolsuzluklar ülkeyi bu hale getirmişti. Devamında gelen aynı sağ çizgiyi de ki iktidarların durumu toparlaması için çok geçti. Artık çözüm vaatleri inandırıcılığını kaybetmiş, Avrupa Birliği' nin "mandası" haline geldiklerinden kendi söz haklarının kalmadığını kanıksamışlardı belki de. Komşunun kurtuluş savaşı diyebilir miyiz bilmiyorum ancak kaybedecek bir şeyleri kalmadığını düşünmeleri yeni umutların yeşermesini sağladı. 25 Ocak 2015 seçimleri ile beklenen oldu ve sol parti Syriza zafer kazandı. En yakın rakibine 8,5 luk fark atarak, tek başına iktidarı belki de tek bir sandalye ile kaçırmasına rağmen 40 yıllık sağcı hegemonyasını kırmış oldu. 


Peki bu sonuç komşunun geleceğini değiştirebilir mi? Bunu zamanla göreceğiz ancak sadece Yunanistan da değil, tüm dünya da solun kıpırdanması ve kendisini gösterebilmesi için yeni bir şans olduğu kesin. Euro nın çakılması da, bu sonucun kimi ülkeleri tedirgin ettiğinin göstergesi olarak kabul edilinebilir. Bu zafer, değişime ihtiyacı olan, genelde ekonomik sorunlar yaşayan ülkeler için büyük bir heyecan yarattı diyebiliriz. Özellikle Avrupa'da solun yükselişi dediğimizde Syriza kadar pay sahibi olan İspanya'nın Podemos Partisi için seçim tarihi 2015 Aralık.

Komşuda umut kazandı, kemerler fora!

Tsipras'ın genç yaşlarda başlayan siyasi geçmişine, öncülük ettiği hareketlere, seçim vaatlerine, Yunanistan politikasına ve geçmişine ufak bir araştırma ile ulaşılabilinir hatta şu günlerde istemeseniz de karşınıza çıkacaktır. Çok detaya girmeden Mat Dünya olarak solun yükselen yıldızı Alexis Tsipras'a bol şans ve başarılar demeden günü geçmek istemedik artık darısı bizim başımıza diyelim. 

Kaybedecek bir şeyi olmayanlara...


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim, Küçük, Tatlı Ekspedisyonum LİKYA

-
Resim
Hedefe varmak değil sadece yolda olmak istediğinde, hayatın hızından yavaşlayarak kaçabildiğin yoldur Likya Yolu... Beş sene önce sadece 4 gün kadar deneyimlediğim Likya Yolu'nu bu sene yeniden yürüdüm. Eylül'ün 29'unda başlayarak 7 gün süren tatlı maceramda yalnız değildim. Merak edenler ve biz yürüyenlere anı olması için hazırladığım yol notlarımızı, fotoğraflarımızı paylaşmak istedim. Geçtiğimiz bahar ayında dost sohbetlerimizden birinde Likya'ya gitme konusu açtım ve aynı heyecanı Suzi ve Volkan'da görür görmez bu işin lafta kalmayacağını anladım. Suzi ve Volkan ile yaptığımız plana kısa süre içinde Serhat da katıldı. Çok geçmeden yıllık izinlerimizi ve uçak biletlerimizi almıştık bile. Artık yazın koşturmacasına birde Likya hazırlığı eklenmişti. Ekip üyelerinin eksikleri, ortak kullanım için gereken ekipmanlar, rota ve diğer detaylar önceleri yavaşça, son haftalarda ise oldukça hızlanarak tek odak noktamız olmuştu. Yolculuğumuza iki üç hafta k
Devamı

Seksomanyak

-
Resim
                                      Türkiye’deki ilk korku ve mizah fotoromanlarını yapan adam kim biliyor muydunuz? Hatta ülkemizde, yıllar yıllar evvel yapılmış korku-mizah fotoromanları olduğunu bilen var mıydı ki?  Sene 1969, Yener Çakmak adlı cin fikirli bir genç fotoroman işine el atar.Türkiye'de bir ilki, yani korku fotoromanı olan '' Vampir Dehşet Saçıyor''  yapar. Aslında zamanın popüler dergisi Saklambaç için yapılan bu fotoroman, o yıllarda aşk-macera temalı kadınlara yönelik konularda foto romanlar yayınlayan gazetenin bayan yöneticisi İren Kayno tarafından oldukça kült bulunmuştur. Vampir Dehşet Saçıyor 1974 yılına kadar hiç bir yerde yayınlanamaz. Ama sonra, o yıl “Boşvermişlerin gazetesi” sloganıyla çıkan OKEY adlı erkeklere yönelik, erotik-magazin gazetesinin sayfalarında kendine yer bulur. Tabi ki OKEY'in alt yapısına uygun olarak, ismin "Seksomanyak" olarak değişmesi şartı ile! Böylece korku ve mizah karışımlı korku
Devamı

Kızıl Güneş Bayramı

-
Resim
2 Temmuz 2015 de 9° 55’ da Oğlak burcunda Plütonik bir dolunay oluşmakta… Eski Türkler de Tengricilik ya da Gök Tanrı dini döneminde 21 Haziran'dan sonra gelen İlk dolunayda kızıl güneş bayramı kutlanırdı. Yaşadığımız bu dolunay da Kızıl Güneş Bayramı Yazın gelişini müjdeleyen bu bayram ayrıca enerjimizin de en yüksek seviyeye çıktığı günleri işaret etmekte… Tengricilik ya da Gök Tanrı dini tüm Türk ve Moğol  halklarının, şimdiki inanç sistemlerine katılmadan önceki tek tanrılı dini inancıdır. ‘Kızıl Güneş Bayramı’ kutlu olsun! Ancak bayram tadında bir bayram değil maalesef bu günler. Plütonik bir dolunay ve Entropi yasasının çalıştığı günlerdeyiz. Ay Düğümleri ve Yengeç de bulunan Mars’ın Deneb’e yapmış olduğu sert açılar, retro Satürn’ün Akrep de anaretik derece de olması, Venüs ile Jupiter kavuşumunun zorlu bir derece de gerçekleşmesi ve en önemlisi dolunay’ın Plüton ile kavuşum yaparak Mars’a yapmış olduğu sert bir bakış ile Ay Düğümleri
Devamı