İran Sinemasına Selam Olsun
İran, gerçek yaşamdan beslenen hatta bazen yaşamın ta kendisi olan filmlerin memleketidir. Uluslararası film festivallerinde değer gören fakat izleyicisi sınırlı olan İran Sineması, siyasete entegre olarak gelişim gösterdi. 1979’ da ki İslam Devrimi ile her şey geriye giderken sinema, karşı sanat görevini yeri getirerek ilerlemesini sürdürdü. Özellikle 1990’larda büyük yükseliş kaydetti. Abbas Kiyarüstemi (Kiarostami) başta olmak üzere, Muhsin Makhmalbaf,Mecid Mecidi, Cafer Panahi, Asghar Farhadi … gibi birçok “iyi” sinemacının eserleriyle hem sağlam bir kimlik oluşturdu hem de uluslararası çapta ödüller kazanarak kendini dünyaya tanıttı. Sembolik anlatımın arka planında, halkın yaşamının dramatik ve gerçekçi bir üslupla başarılı bir şekilde yansıtılması, çocukların filmlerin merkezine samimi bir biçimde oturtulması ve gerçekçi senaryolar kullanılması İran Sineması’ nın en belirgin özellikleri olarak öne çıkıyor. Bu seçki, he...