Anneme Hediye Almadım Bu Sene

Tamamen kişisel bir yazıdır ve aşırı duygusallık içerir.

Yukarıdaki uyarı ile başlamak istedim çünkü matdunya'nın fikir anası olarak bugün matdunya'yı ve sizileri tamamen kişisel bir yazım ile baş başa bırakacağım. Hiç profesyonel olmayan bu tavrımı, yeni bir dönüşüm içinde olgunlaşma sürecine girdiğini sanan 33 yaşında bir kadının, kız çocuğunun annesine küçük bir hediye vermek istemesine verin, mazur görün lütfen. 

Bu hayata gelirken seçemediğimizi sanırız ailemizi, asi ergenlik günlerimizde birçoğumuz haykırmışızdır ''Ben mi istedim doğmayı, ben mi istedim sizin çocuğunuz olmayı?'' diye. Evet! Ben seçtim anne, seni ve babamı, ben istedim sizin çocuğunuz olmayı. Kozmik bilim derki; ''İnsan doğmadan önce seçimler yapar. Ve o âlemde tüm bilgiye sahiptir. Yaşayacaklarının tamamını bilir. Ancak doğduğu anda bu bilgi silinir. Yaşam süresinde kimileri bu bilgileri tekrar hatırlayabilir hale geleceklerdir. Doğumla beraber bilgi dünya hafızasından silinir. Bellekten silinir. Veya oraya ulaşamaz, zorlaşır. Doğumla birlikte ruhunuzun bütünü değil, o yaşamda kullanılacak bölümü sahneye iner.'' 

Annelik haliyeti ruhuyesi tam olarak nasıldır bilmem ama çocuk olmak nasıldır biliyorum anne. Pek kolay iş değil bilirsin, ruh durumu da oldukça dalgalı. Buna göre sen benden tecrübelisin dimi? Sen hem çocuksun, annenin çocuğu, hemde annesin, benim annem ve hep öyle olacaksın. Senin tecrübene, hislerine, sözcüklerine kulak asmalıyım bu nedenle, artık biliyorum bunu. Körü körüne değil ama senden almayım, kendime göre harmanlamalı, faydalanmalıyım anlattıklarından, senden. Çünkü kimse olmayacak senin gibi, kimse senin kadar düşünmeyecek, kimse bedenen yan yana olmasak da senin kadar hissetmeyecek beni. Vücudumun bir uzvu, etimin bir parçası, kanımın kırmızısı, yüzümün hatları, tatlı tuzlu huylarımın kaynağısın sen anne...

Sana hediye almayacağım bu sefer anne. Paradan uzaklaşma isteğim var son zamanlarda, düşünüyorum zaten bulamıyorum bu sene alabilecek bir şey sana. Sende aza tamah eden bir kadınsın zaten, hemde gözün yok son zamanlarda hiç bir şeyde. Ruhunu ve yüzünü güldürmeyi en çok istediğim zamanlar bu son zamanlar işte! O nedenle sana parayla bir şey almayacağım bu sene anne. Sana bu yazıyı yazıyorum, birde 6 adet fidan bağışladım İzmir'de bir ormana Tema Vakfı vasıtasıyla. 6 benim uğurlu sayım ve babamla senin evlik tarihiniz diye belki de 6 adet fidan. Herneyse anne, sadede geliyorum, ee nede olsa çok uzatmayı sevmezsin sen :) Hayat/ölüm/hayat döngümüzde zorlu, renkli, mutlu günlerimiz hep olacak, hiç geçmeyecek gibi gelen kötü günler geçip gidecek, sonra yine gelecekler. Bu bizim yaşam döngümüz, nefes aldığımız sürece birlikte atlatacağız hepsini, yollar, suskunluklar ayıramayacak bizi. Sonsuz, sorunsuz bir mutluluğu değil, hepsini birlikte yaşamayı düşlüyorum artık sadece anne! 

Bu sene böyle, dağlara yazamasam da matdunyaya yazdım sana olan sevgimi :)

Eda Günel

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim, Küçük, Tatlı Ekspedisyonum LİKYA

Seksomanyak

Kızıl Güneş Bayramı