Akdeniz Rüzgarı Bizim Sandıklara Doğru Esiyor



Yıl 2015, genç solcular sokaklarda, yerel yönetimlerde, meclislerde !

Günümüzde sosyalist rejimle yönetilen ülke isimleri oldukça akılda kalıcı, çünkü oldukça az sayıdalar. Kimi kaynaklara göre dünyada 230, kimilerine göre ise 220 civarı ülke var ve bu yıla kadar  sadece 11 tanesi sosyalist rejimle yönetiliyordu. Ocak ayında Syriza ve şimdi ise Podemos ile bu sayı artmakla kalmadı, umutlarda baharla tazelendi diyebiliriz.

Vikipedia.com da yayınlanan sosyalist ülkelerin listesine göz gezdirdiğimizde AB üyesi olan tek ülke Portekiz Cumhuriyeti, fakat Yunanistan da artık bu listede ve henüz yarı sosyalist diyebileceğimiz İspanya'da koşar adımlarla listeye yaklaşıyor. Biliyoruz ki ister sol, ister sağ görüşten olsun, her hangi bir seçim türünde bir kez ivme kazanan bir parti kötü sonuna, kadar genelikle yükselerek yönetimi eline alır. İşte o nedenle İspanya'nın, son yerel seçimlerde %25 oranında oy alarak 2. partisi olan Podemos, genel seçimlerde 1. çıkacaktır ve tek başına hükümet kurabilecektir, yani 12 olan sosyalist ülke sayımız 13 olacaktır!



Podemos'un genç ve yakışıklı lideri Pablo Iglesias sadece 36 yaşında, annesi sendika avukatı, babası ise hem müfettiş, hem de tarih profesörüymüş. 14 yaşından bu yana siyaset içinde aktif rol alan Iglesias, İspanya’nın Komünist Gençlik Birliği’ne katılıyor. Complutence Üniversitesi’nin Siyaset Bilimi bölümünde akademisyen olan ve zaman zaman televizyondaki tartışma programlarında moderatörlük yapan Iglesias, geçen yıl katıldığı bir tartışma programında ailesinin yaşadıklarını “DNA’mda dövme olarak yenilgi var. Büyük amcam silahlı saldırıda öldürüldü. Büyükbabama idam cezası verilmişti ve 5 yılını hapiste geçirdi. Büyükannelerim İspanya İç Savaşı’nda yenilenlerin aşağılanmalarına katlandı. Babam hapse atılmıştı. Annem ise yer altında siyasi olarak aktifti.”sözleriyle dile getirmişti.  


Indignados (Öfkeliler) adlı sokak hareketinden doğan Podemos’un lideri Iglesias, kısa sürede birçok İspanyol’un gözünde 'yolsuzluğun sözcük anlamı' haline gelen İspanya Başbakanı Mariano Rajoy’a karşı, giderek güçlenen bir aday haline geldi. Podemos’u “öfkelilerin” taleplerini yönlendirebilecekleri, özellikle gençlerin siyasette yer bulabildiği bir parti olarak kuran Iglesias, yalnızca bir yıl içinde, 32 yıldır iktidarı aralarında değişen Halk Partisi ve Sosyalistlere meydan okuyabilmeyi başardı. Tıpkı Yunanistan'nın  genç lideri Aleksis Çipras gibi Iglesias da alışageldik sol siyasetinden farklı olarak radikal ve aynı zamanda gerçekçi söylemlerle gençlerin bakışlarını meclise çevirebildi. Dinamik yapısıyla en doğal insani ve toplumsal ihtiyaçlarımıza vurgu yapıyor; ''Demokrasi, sosyal adalet, eşitlik, şeffaf siyaset ve dayanışma''. Sık sık birlikte de demeç veren ve yakın çalışmaları olan Çipras ile Iglesias, bilindiği gibi ülkemizde de Hdp' yi destekliyor. Şubat ayında Syriza Parti yetkililerinin ziyaret ettiği Hdp, geçen hafta yaptıkları İzmir mitingine Yunanistan başbakanı Çipras'ı davet etmiş,  daveti kabul eden Çipras, mitinge Syriza Genel Başkan Yardımcısı Yiannis Bournous göndermişti. Syriza'nın Podemos'a uzattığı el gibi Hdp'ye uzattığı el 9 gün sonra yapılacak genel seçimde sayısal bir desteğe dönüşür mü göreceğiz.

Türkiye'nin son dönem sokak hareketi de tabi ki  Gezi Parkı eylemleriydi. Bir çoğumuzda yarattığı siyasi ve sosyal bilinç kesinlikle yadsınamaz ve inanıyoruz ki Podemos ve Syriza gibi sokaktan, halktan evrilen genç bir parti sayesinde bir gün aynı zafer bu topraklarda da kazanılacaktır. Belki bu seçim bir başlangıçtır, kim bilir?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim, Küçük, Tatlı Ekspedisyonum LİKYA

Seksomanyak

Kızıl Güneş Bayramı