Mat Dunya

The Cure - Friday Im In Love 

Nevruz yada   Newroz; lisanı bile tartışma yaratan baharın bayramı... Resmi dilin Türkçe olduğu, renkleri kadar dilleri de çeşitli ve güzel olan bu topraklara bahar geliyor, hoş geldin bahar! Peki nedir Newroz/Nevruz? Farslar ,   Kürtler ,  Zazalar ,   Azeriler ,   AnadoluTürkleri ,   Afganlar ,   Arnavutlar ,   Gürcüler ,   Türkmenler ,   Tacikler ,   Özbekler ,   Kırgızlar ,   Karakalpaklar ,   Kazaklar   tarafından kutlanan geleneksel   yeni yıl   ya da doğanın uyanışı ve   bahar   bayramıdır. Yazılı olarak ilk kez 2. yüzyılda Pers kaynaklarında adı geçen Nevruz, İran ve  Bahai  takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder. Günümüz  İran 'ında, her ne kadar  İslami  bir kökeni olmasa da bir şenlik olarak kutlanır. Bazı topluluklar bu bayramı 21 Mart'ta kutlarken, diğerleri Kuzey yarım kürede ilkbaharın başlamasını temsilen, 22 veya 23 Mart'ta kutlarlar. Aynı zamanda,  Zerdüştlük , hem de  Bahailer  için de kutsal bir gündür ve tatil olarak kutlanır. 

        Koç Kapalı alanda mecburi kalışlar (ev, hastane veya uzun soluklu yatak istirahatları gibi) inzivaya çekilme isteği, yaşanan sıkıntılar sonucu ruhsal sorunlar, aile ile özellikle anne ile ilgilenme, yaşam alanında yapılabilecek düzenlemeler, ani gelişen öfke patlamaları olabilir ancak bu dönem kazançlarında yükselme ve beraberinde hayatına romantik ilişkiler girebilir. Kendi içine dönmekten vazgeçip, ikili ilişkilerini geliştirmen, partnerine daha yakın ve sıcak davranman sonucu kendini çok daha iyi hissedersin. Yüksek eğitim, uzun seyahatler, yurt dışı konuları, dini ve felsefi konularda kısıtlamalar yaşamakta olsan da kendini ifade ederken yaratıcı tarafını ortaya koyarak, çocuklarının, kurduğun romantik ilişkilerinin, eğlenceli yerlerin ve hobilerinin sayesinde bu sorunları aşabilirsin. Ani öfke patlamalarına izin vermemen ve otokontrolünü sağlaman sayesinde bu dönemi çok daha rahat atlatabilirsin. Boğa Beklenmeyen hayal kırıklıkları ile karşılaşabilir

Hang , ilk kez  2000  yılında İsviçre'de üretilen bir müzik aleti. Vikepedi'ye göre  "Hipnotik bir çalgı" olan Hang,   Bern   dilinde ve Macarca'da "el" anlamına geliyormuş. Gerçekten de adına yaraşır bir akışla çalınan Hang'i izlerken ellerin ahenginden gözünüzü alamıyorsunuz. Hang'i ilk dinlediğinizde Hindistan yada Asya dolaylarından gelmiş, mitolojik bir çalgı hissi uyandırıyor insanda fakat tam tersi Avrupa' nın göbeğinden,  hem de çok eski olmayan zamanlardan çıka gelmiş.  İki   İsviçre   vatandaşı,   Sabina Schärer   ile   Felix Rohner  tarafından 2000 yılında icat edilen çalgının tanıtımı da bizzat kendileri tarafından  yapılmış.  Tamamen çelikten üretilen Hang, kucağa yerleştirilip, el ve parmaklar kullanılarak çalınıyor.   İdiofon 'lar grubuna giren enstrümanın,   arp ,   gong   ya da armonik tınıları andıran fakat çok daha farklı hissettiren bir sesi var. Yüzeyinde bulunan küçük çukurlara vurularak titreşim yoluyla

5 Mart 2015 20:06 da 14°50' da Başak burcunda Dolunay gerçekleşiyor… İlahi varlıktan güç alan bir dolunay var önümüzde… Ay başak burcunda; etrafına ışıklar saçarak, yüce Jüpiter ile tatlı bir açı yapıyor, güneşe kafa tutuyor ve bir orkestra yönetiyor sanki ahenkli hareketleri ile komutlarını yolluyor diğer üyelere… Karmanın lordu Satürn bir tarafında çiçek çocuklar, bir tarafında  savaşçılar ile donatılmış… Trompetine üflerken… Güneş ile Neptün sırt sırta vermişler hayal kuruyorlar, viyola ve viyolonselin tellerine değdikçe… Biraz aşk, biraz melankolik, biraz özlemle… İlahi güç de boş durmamış, güneşe destek yolluyor en tepeden, en güzelinden… Aşk olsun diye… Mars, Uranüs, Venüs üçlüsü kemanlarda… Orkestrayı tamamlıyorlar. Venüs şaşkın…Venüs çılgın…Venüs heyecanlı yeni dostları ile… Merkür bir kenara çekilmiş, dahice planlar yapıyor böbürlenerek, ayrıntılarda takılı kalıp büyük planı kaçırmış oysa ki… Ve tek başına…Piyanosunun

matdunya da yayınlanmasını istediğin yazın varsa yada yazar olarak bizimle olmak istersen  matdunya@yandex.com a mail atabilirsin.

94.9 Açık Radyo'da her cuma 10:30-11:00 saatleri arasında yayınlanan Tohumdan Hasada Ekolojik Yaşam programının en son konuğu Anadolu Meraları 'ndan Durukan Dudu'ydu. İstanbul Permakültür Kollektifinin organizasyonuyla  28 - 29 Mart 2015'te Onarıcı Tarım Eğitimi verecek olan  Durukan  bu söyleşide gıdayı, gıdayla olan organik bağımızın yanı sıra duygusal bir bağımızın da olduğunu,  onarıcı tarım yöntemlerinin uygulanmasının artık zaruri  olduğunu, kırsala dönmenin/kırsalda kalmanın yiyeceklerimizin geleceği için önem taşıdığını ve hayalini kurduğumuz şenlikli geleceği gıda üzerinden nasıl inşa edeceğimizi anlatıyor. Söyleşiyi kaçıranlar için kaydı paylaşmak ve ilgili eğitimin bilgisini vermek istedik. Eğitim detayları ; Onarıcı Tarım: Kim? Ne? Neden? Nasıl? Söyleşi kaydı ; Tohumdan Hasada Ekolojik Yaşam 6 Mart 2015 Programı