Ben Deli Değilim!

Şizofreni, şimdiye kadar birçok filme ve yönetmene ilham verdi. Birçok oyuncunun da kariyerinde dönüm noktası olan rollerin altından kalkmasını sağladı. Oynaması hem zor hem de oyuncuların ilgi gösterdiği bir konu şizofreni. peki hayatımızdaki şizofrenlere ne demeli? Dünyada sayısı 60 milyonu geçen şizofrenlerin 600 bini bizim payımıza düşmüş 2013 yılında yapılan araştırma verilerine göre. Tabi bu sayı çok değil aslında, çünkü teşhis konulamamış hastaların oldukça fazla görüldüğü bir ruhsal hastalık şizofreni. Belki çevremizden belki de ta kendimizden şüphelenmeliyiz diyerek Oldmagnet.com un hazırlamış olduğu aşağıdaki seçkiye göz atalım.


psycho

Psycho (1960)

Alfred Hitchcock’un unutulmaz başyapıtı Psycho, Freud etkilerini çokça yansıtan, şizofreniyi derinlemesine inceleyen ve birçok sahnesiyle meşhur olmuş bir film. Normal görünen ama klinik bir şizofreni vakaası olan Norman Bates karakterinin annesiyle olan ürkütücü ilişkisini anlatıyor Psycho. 
Repulsion

Repulsion (1965)

Roman Polanski’nin Tiksinti adıyla çevrilen siyah-beyaz filmi, aynı zamanda Apartman üçlemesinin de ilk filmi. Şizofren ile yakından ilgilenen yönetmen Polanski, Repulsion’da şizofreninin aniden olan bir hareket bozukluğu anlamına gelen katatonik türüne değinmiştir. Filmin başrolünde katatonik şizofreni tanısı konan Carole, çevreye kayıtsız kalmak ve saatlerce aynı pozisyonda durmak gibi davranışlar sergiler. Hareket bozukluğundan çok daha dern olan konu, ayrıca bastırılmış cinselliğin yol açacağı sorunları da irdeliyor. Oldukça düşük bütçeli olan film, ağırlıklı olarak 4 oyuncu ve tek mekanda dönüyo. Carole rolünü gerçekleştiren Catherine Deneuve,  özellikle erkeklere olan tiksintisinin ekrana yansıtmak konusunda çok başarılı. Trailer
Le Locataire

Le Locataire (1976)

Polanski’nin Apartman üçlemesinin bir devamı olan Le Locataire (Kiracı)’nın başrolünde yönetmenini görüyoruz. Kiracı olarak taşındığı apartman sakinleri tarafından taciz edilen ve aşağılanan Trelkovsky’nin yaşadıklarının anlatıldığı film, hem kiracı hem de apartman sahipleri tarafından anlatılıyor. Sürekli intihar korkusu taşıyan bir şizofreni anlatan Le Loctaire, Polanski’nin Rosamary’s Baby’den sonraki bizce en iyi filmi. Trailer

Lost Highway (1997)

Lost-Highway21Şizofreniden bahsedip David Lynch’in başyapıtı Lost Highway’den bahsetmemek olmaz. Bilinçaltı, rüyalar, gerilim ve erotizm temalı filmde mutsuz bir hayatı olan Fred, bir gün cinayet işlemekle suçlanır. Daha sonra Fred’in tam zıttı olan Pete karakteri karşımıza çıkar ve kendimizi kişilik bölünmesi, şizofreni ve kafa karışıklığıyla başbaşa buluruz. Lost Highway, sinemanın başyapıtlarından biridir.Trailer
fight-club-soap

Fight Club (1999)

David Fincher’ın 90’larda çektiği başyapıtı Fight Club’ı herhalde artık izlemeyen kalmamıştır. Edward Norton’un şizofrenik Tyler Durden’ı Brad Pitt’le beraber canlandırdığı film, popülareitesinden uzun yıllar ödün vermedi. Adını filme damgasını vuran şizofrenik karakter Tyler Durden’ın kurduğu Dövüş Kulübü’nden alan film şizofreninin doruklarında geziniyor. Trailer

a-beautiful-mind-10A Beautiful Mind (2001)

Başrolünde Russell Crowe’un oynadığı film, Profesör Nash karakterinin şizofrenik dünyasını anlatıyor. Gerçek bir hikayeden uyarlanan film, orijinaline pek sadık kalmasa da film ve senaryo dalında Oscar’a layık görülmüştü. Trailer

MachinistMachinist (2004)

Christian Bale’in bu karalteri canlandırmak pahasına çılgınca kilo verdiği Makinist uyuyamayışından ötürü sanrılar gören ve gitgide şizofrenik bir dünyada sıkışan Trevor’ın hikayesini anlatıyor. Şizofreni ve paranoyayı bir arada sunan film kesinlikle izlenmeli. Trailer
Black-Swan-Poster-Wallpaper-black-swan-19248401-1280-800

Black Swan (2010)

Bir Darren Aronofsky filmi olan black Swan bundan 4 yıl önce yayınlandığında çok konuşuldu, çok izlendi ve çokta beğenildi. Kendisini hem siyah kuğu hem de beyaz kuğu olarak hisseden ve sahende her iki rolü de canlandırmak isteyen Nina’nın hikayesi balenin sinemaya taşındığı nadir yapımlardan. Başrolünde Natalie Portman ve Mila Kunis’in rol aldığı Black Swan, özellikle sonuyla hepimizi şaşırtmıştı. Trailer

ASHECLIFFEShutter Island (2010)

Martin Scorsese’nin Dennis Lahane’in aynı adlı romanından uyarlanan filmde adli polis Teddy Daniels’ın deliler hastanesinden kaçan bir kadının kaçışını soruşturmak için adaya gelmesi ve kendi gerçeğiyle yüzleşmesi anlatılıyor. Leonardo DiCaprio tarafından canlandırılan şizofrenik karakter, oldukça inandırıcıydı. Yönetmen, filmin sonunda birçok kişiyi ters köşeye yatırmayı başarmıştı. Trailer
frankie_and_alice_halle-berry-01

Frankie and Alice (2010)

Halle Berry’nin harika performansının hakkettiği karşılığı görmediği filmlerinden biri olan Frankie and Alice, güzel bir psikolojik gerilim filmiydi. Kendisini beyaz olarak gören siyahi bir kadının şizofrenik hikayesinin anlatıldığı film, ödüle layık görülmese bile biz listemize yazmaya layık gördük. Tabii bunun en büyük sebebi çok güçlü bir rakip olan Black Swan ile yıl ve konu olarak çakışmasıydı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim, Küçük, Tatlı Ekspedisyonum LİKYA

Seksomanyak

Kızıl Güneş Bayramı