Bir Kadın, Bir İlk

Türkiye dağcılığında bir ilki hedefleyen ve şahsen tanıdığım, eski zamanlarda doğada birlikte olma fırsatı bulduğum İsmet İnan, dünyanın en yüksek 8. dağı olan, 8.163 metre yüksekliğindeki Manaslu dağına tırmanmak için Kathmandu ’ya gitmeye hazırlanıyor.Eğer başarabilirse, Türkiye’den dünyanın 8.yüksek dağına tırmanan ilk kadın ve Tunç Fındık’tan sonra ikinci Türk vatandaşı olacak. Tabi ki bu zorlu tırmanışın sonunda, hayatı zorluklar içinde geçen, hatta öldürülen kadınları unutmadan, Türkiye'de Kadın Ölümleri ve Kadına uygulanan şiddete dikkat çekmek için Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ nın flamasını zirve de açacak. İsmet'in, bu heyecan verici projesinin detaylarını kendi ağzından okuyabileceğiniz e-maili aşağıda.

Bol şans İsmet İnan!

 Merhaba Sevgili mail listesi uyeleri ve Sevgili Dag ve Tirmanis severler,
 Bu mail ile sizlerle beni heyecanlandıran onemli bir tirmanis projemi paylasmak istiyorum.
 Uzun bir suredir hayalim olan 8.000 m lik bir daga tirmanis sonunda bir plana donustu ve her sey yolunda giderse 10 Eylül 2014 günü dünyanın en yüksek 8. dağı olan8.163 m yuksekliğindeki Manaslu dagina tirmanmak için Kathmandu’ya gidiyorum. Manaslu dagi  dunyada 14 tane sekiz bin metre üstünde ki dağlardan bir tanesi ve Nepalde bulunuyor (http://tr.wikipedia.org/wiki/Manaslu_DagiManaslu dagina 2013 Eylül doneminde sevgili arkadasimiz Tunc Findik 14x 8.000  lik projesinin bir ayagi olarak tirmandi ve ilk Turk tirmanisini yapmis oldu (http://www.tuncfindik.com/manaslu-8163-mda-zirve).
      Beni tanımayanlar icin kendimden bahsetmek gerekirse 2003-2004 yillarinda Ballikayalarda kaya tirmanmaya, 2005 yılında ise Zirve Dagcılık ve Doga Spor kulubu uyesi olarak yuksek daglara gitmeye basladim ve o ilk yillardan itibaren daglar benim icin tutku oldu.
      Bu tutkumu en iyi 1960’larda 8.000 liklere yapılan ilk tirmanislarda Messner ve Kukuçka ile beraber adini duyuran Polonyalı kadin tirmanisci Wanda Rutkiewicz’(http://en.wikipedia.org/wiki/Wanda_Rutkiewicz) in sözleri ile  anlatabilirim.     Wanda “ Karavan of Dreams” adli kitabında soyle diyor; “ Tirmanmak daha ilk andan itibaren beni ele geciren, beni saran bir sey oldu. Ilk tirmanis tecrubesi ruhumda sanki bir ic patlamaya neden olmustu. O an nasıl olduğunu bilemesem de bu isin hayatimin geri kalanini degistireceğini anlamistim.”(I was totally possessed by climbing from that very first moment.The experience was like some inner explosion. I knew it would somehow mark the rest of my life) diyor.
Ben de aynen böyle hissetmiştim ilk tirmanmaya basladigim yillar ve hic bikip usanmadan Istanbul gibi ülkemizde daglara pek yakin olmayan bir sehirden defalarca cesitli tirmanislar icin daglara gittim.  2007- 2008 yillari arasinda Zirve Dagcilik ve Doga Sporlari kulubu’un Istanbul sube baskanliginda bulundum. Hala gidiyorum
Sonrasinda hep nasil bu ise hayatimda daha cok yer verebilirim, nasil daha ozgur olarak ve daha uzun sureli daglara gidebilirim diye dusunmeye basladim ve - eger bir seyi yeterince isterseniz olur gibi- bir klise cumle ile devam edecegim ama istegim oldu ve doga ve dag turlarinda rehber olarak calisma firsati karsima cikti ve ben hemen bu firsatin ustune atlayip o ana kadar calistim Istanbulda ki firmadan ayrilip, Istanbul’dan ayrilip rehber olmak icin Antalya’ya tasindim.
Amacim is gereği dogada yeterince bulunmak ve daglara gidebilmenin yanında gerektiginde, uzun sureli izin almak istedigimde kendime vakit yaratabilmekti. Cunku ozel firma ya da devlet isi fark etmiyor Turkiye de 3 hafta – 4 Hafta ve ustu surelerde izin istemek mumkun değilken “frelance denilen bir isyerine bagimli olmadan serbest calisirken bu mumkun olabiliyor.
Ilk yillar isler planladigim gibi gitmedi cunku calistigim seyahat acentesinde tam zamanli calisiyordum ve gidecegim turlar olmasa da ofise gitmek zorundaydim. Ikinci bir zorluk ise gitmek istediğim yuksek bir dag için en iyi zaman ne ise, Türkiye de outdoor turlari icinde en yogun zaman aynı doneme denk geliyordu ( Nisan-Mayıs ve Eylül-Ekim). Bu nedenle bu yıla kadar ciddi bir tirmanis icin plan yapamadim.
Sadece 2008 de bizim yogun sezonumuz bittikten sonra Nepal de Everest ana kampina yuruyus yapip 6.189 m yuksekliginde ki Island Peak tırmanışı ile Himalaya dağlarına kapisindan bir bakma sansi yakalamistim. Bu heyecanimi biraz yatistirdi mi yoksa daha mi artirdi bilemiyorum. Ama Turkiye de tur kayagi yapiyor olmak ve kislari hic durmaksizin ve eskiye göre daha hizlive daha buyuk keyifle daglara gidebiliyor olmak beni oyaliyordu. Cunku Kasim – Şubat arasi calisabilecegim tur kalmiyor tamami ile kendim icin daglara gidebiliyorum.
Doga ve dagcilik turlarında rehber olarak calisirken Turizm Bakanliginin actigi bir sinav ile 5 aylik bir kursu bitirip turizm rehberi olmayı da hak kazandiktan sonra free-lance yani serbest rehber olarak calismaya basladim ve bu da bana zamanimi kendim planlama imkani verdi. Bende sonunda artik hayallerimin pesinden gitme vakti gereği geldi deyip Manaslu için hazirliklara baslayabildim.
Hazirlik derken antrenman olarak bir sey yapmaya vakit kalmiyor. “ Daglar icin antreman en iyi dağlara gidilerek yapılır”diye bir soz vardi . Bende aynen bu sözü uyguluyorum ve zaten isim geregi gitmem gereken daglara gidiyorum. Sadece Agri dagına tur kayağı sezonu olan Mart-Mayıs arası 3 - 4 kez, yaz aylarinda ise 4-5 kez gittigim oluyor.  Bunlarin yaninda Suphan, Aladaglar ve Kackar zirveleri yaninda Van golu cevresinde ki daglara, Erzurum Palandoken ve Erzincen Kesis ve Munzur daglarina  Medetsiz daglarina da tur kayagi turlari nedeni ile Subat-Mayis arasinda tur kayakli cikislar yapiyorum.
Onceki yillarda yaptigim onemli tirmanislar ise soyle;
2007, Temmuz: Pik Lenin (7.134m), Kirgizistan, Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulup tirmanisi ile.
2008, Kasım: Island Peak (6.189m), Nepal, Himalayalar
2006, Temmuz: Elbruz Dağı (5.642m), Kabardin Bölgesi, Rusya, Zirve Dağcılık Kulup Tırmanışı ile
2006, Temmuz: Agri Dagi (5.137m), Dogubeyazit, Agri
2006, Mart: Agri Kis Cikisi (5.137m), Dogubeyazit, Agri
2010, Nisan: Demavend Dağı ( 5.640m), hava sartlari nedeni ile 4200 m den dönüş
2005-2014 arasinda:  Aladaglar da Demirkazik klasik rota, Demirkazik bati kulvari, Direktas, Kizilkaya ve Kaldi Kis tirmanisinda kilciktan dönme gibi teknik tirmanislar da olmak uzere, Suphan, Erciyes, Hasan Dagi, Medetsiz, Kizlarsivrisi gibi daglara tur kayakli cikislar
Erzurum Palandoken Daglari, Erzincan Kesis ve Munzur Daglari, Van Kavussahap Daglarinda ucbin metre uzerinde bir cok zirveye Subat-Mayis aylari arasında tur kayakli cikislar 
2014 Subatında 1 hafta icin gittigimiz Hakkari Cilo daglarinda bazi zirvelere tur kayagi ile ilk Turk cikislari.          Bu tempoya guvenerek Manaslu’ya hizli bir program ile gittiğim soylenebilir.
     Ana kampa 1 hafta surecek trekking bolumunu burada almam gereken bir tur nedeni ile helikopter ile asip, 13 Eylul 2014 de Manaslu ana kampi rotasi uzerinde 3.700 metrelerde olan Samagon koyune, oradanda bir gunluk yuruyus ile 14 Eylul, 2014 de 4.750m de olan Manaslu ana kampinda varacagim.
Manaslu dagina tirmanisin sonraki asamalari ise kabaca;
14-23 Eylul, 2014 tarihleri arasında aklimatizasyon amaci yukari kamplara ( 4.900m ile 7.450m ler arasinda ki yuksek kamplar) tirmanislar
24 Eylul – 04 Ekim arasi iyi hava durumuna gore zirve tirmanisi ve ana kampa donus
05 Ekim – 10 Ekim arasi anakamp- Manaslu arasi donus yolculugu
11 Ekim, 2014 Kathmandu- İstanbul ucusu olarak planlandi.
Tirmanisi ise Turkiye ye Italyan, Isvicreli tur kayagi ve dagci gruplari getiren bir Italyan rehber ( Cesare Bianchi) ve onun ekibi ile yapacagim. Cesare Bianchi UIAA Italya baskani ve her yil Manaslu dagina ticari bir grup goturuyormus.
Aladaglara yaptigimiz bir turda tanistik ve benim sekiz binlikler icin hayallerimi duyunca beni kendisi davet etti ve “neden bizimle gelmiyorsun? ” dediginde oralara hep gitmek isteyip de beraber gidecek bir arkadas, partner , bir ekip bulmakta zorlanan bir kisi olarak ne kadar sevindigimi tahmin edebilirsiniz.
Aslinda onceleri 14 sekiz binlik dag arasinda “en kolay sekizbinlik” diye tanimlanan Cho Oyu dagina gitmek istiyordum ama tanidigim ve guvendigim bir dag rehberi olan Cesare Bianchi ile daha riskli bir sekiz binlik olarak tanimlanan Manaslu’ya gidiyor oldu icin bende hic tanimadigim kisi ve gruplar ile Chou Oyu dagi yerine tanidim biri ile Manaslu’ya gitmeyi sectim.
Manaslu diger sekizbinliklere gore bulundugu yer nedeni ile cok yagis alan ve dik etaplari nedeni ile de cig riski daha yuksek bir dag ama ana kampina ulasimin helikopterler ile yapilabiliyor olmasindan ve Cho Oyu da ki kalabalik nedeni ile bir cok ticari firma yonunu Manaslu’ya cevirmis boyle olunca da Manaslu da kalabalik olacak. (Linke tiklayarak Manaslu hakkinda bir yaziyi okuyabilirsiniz (http://www.outsideonline.com/outdoor-adventure/climbing/mountaineering/The-Problem-With-Climbing-Manaslu.html)
Isin tirmanis yontemi boyutuna gelirsek; maalesef baska sansim olmadigi veya ben baska sans yaratamadigim icin ticari bir grup ile gidiyorum. Gonlumden ODTU’nun 2006 da tirmandigi gibi Turkiye den tum kararlari kendimizin verdigi bir organizasyon ve ekip ile gitmek gelir, ya da Tunc Findik gibi istedigi ekibe tecrubeli dagci olarak katilmak, tirmanis ekibini kendi secmek sansi ile ama ulkemizde dagcilik hala gelismekte olan bir spor ve Himalaya tirmanislari da yuksel butceleri, uzun sure gerektirmeleri ve yukseklerin zorluklari nedeni ile maalesef cok kisinin kalkistigi bir sey degil.  Cok sevdigim, daglara beraber gitmekten keyif aldigim arkadaslarim olsa da, hadi gidelim dedigimde maalesef benim gibi isinden 35 gun izin alabilecek bu butceti ayirabilecek cok kisi yok hala ulkemde. Sponsor bulmak ise hepimizin iyi bildigi ve icinde oldugu bir sorun. Tunc Findik gibi uluslararasi dagcilık camiasında isim yapmis basarili bir dagcimiz bile sponsor bulmakta zorlaniyorken ben sponsor bulma stresi ile bu asamada ugrasmak istemedim, gerci istesemde calisma tempomdan sehirde vakit gecirmeye cok zamanim olmadi.
8.163 m yüksekliginde ki Manaslu dagina 3 Italyan musteri ve bir dag rehberinden olusan bir ekibe katilarak tirmaniyor olacagim. Cesare daglarda beni taniyan ve bana guvenen  tecrubeli bir dag rehberi. Ben onun ekip liderligini kabul etmekle beraber, ana kampa gruptan yaklasik 10 gun sonra katilma, aklimatizasyon tirmanislarimi kendi basima yapma ve aklimatizasyon durumuma ve genel kondisyonunma gore zirve gunu kendi hiz ve tempomda gitme sansim olacak.
Bu tirmanisda oksijen destegi kullanmayacagiz.
Eger basarabilirsem Turkiye’den dunyanin 8.yuksek dagina tirmanan ilk kadin ve Tunc Findik’tan sonra ikinci Turk olacagim.
Tum bunlarin sonunda soylemek istedigim sey eger bu tirmanisi basarabilirsem hayallerimden birini daha gerceklestirmis olacagim. Ben yuksek daglara gitmekten mutlu olan birisi oldugum icin gidiyorum ve elimden gelirse, kondisyonum izin verirse, kismet olursa zirveye cikacagim ama bir seyler ters giderse, hava, cig kosullari izin vermez, benim performansim beklediğim gibi olmaz ise nereye kadar cikmis isem o yukseklikte bulunmus olmaktan mutlu olarak, cok sevdigim Nepal ulkesini ve Nepal insanlarini bir kez daha gormus olmaktan dolayi da mutlu olarak donecegim. Kendi sinirlarimi ve Himalayalarda 8.000 lik dev daglardaki tirmanis organizasyonlarini tecrube edip, havasini koklayip doneceğim. Basaramazsam uzulmeyecegim.
Cunku en yuksek deneyimim olan Pik Lenin tirmanisindan sonra 7 yil gecti ve bu tirmanis benim ulkemde yabanci gruplara rehberlik yaptigim organizasyonun her noktasini kontrol edebildigim bir organizasyon olmayacak ve ben baska insanlarin kararlarina, hava ve ekibin sartlarina uyma durumunda olacagim. Dilerim her sey yolunda gider ve guzel bir tirmanis tecrubesi ile geri donebilirim.
Zirveye ulasabilirsem tirmanisa catisi altinda basladigim ve bana ilk 3.000’lik daglara tirmanislarimda hazir bir ekip, arac organizasyonu ve tecrubeli arkadaslarin rehberliginde tirmanma sansi veren, yillarca ayni daglara giderek J bana daglarin rotalarini ezberleten ve hala suren guzel arkadasliklar dostluklar edinme firsati veren su an fiilen uyesi olmasamda manevi olarak uyesi oldugum ZIRVE DAGCILIK VE DOGA SPORLARI kulubu’nun flamasini ve bir kadin dagci ve bu isi profesyonl olarak yapan tek kadin dag rehberi olarak Turkiye de Kadin Olumleri ve Kadina uygulanan siddete dikkat cekmek icin Mor Cati Kadin Siginagi Vakfi’nin bir flamasini acacagim.
Benim icin cok heyecanli ve anlamli bu yolda ki haberleri 10 Eylul, 2014 sonrasinda bir arkadasim facebook hesabimda 3-4 gun ara ile tirmanistan ona uydu telefonu mesajlari ile paylasacak. Eger beni takip etmek ve desteklemek isterseniz lutfen facebook hesabimi takip edin.
Daglari, tirmanmayi seven herkese sevgilerle.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim, Küçük, Tatlı Ekspedisyonum LİKYA

Seksomanyak

Kızıl Güneş Bayramı